ne diyim ben bu adama, ayna karşısında big in japan eşliğinde dans etmişken;
ne diyim ben bu adama, annesine "halkalı şeker" eşliğinde oynarken yakalanmışken;
ne diyim ben bu adama zamanında beni odtü kütüphanesinde elimde bir sosyoloji kitabıyla gülücükler içinde kendisini beklerken ekmişken;
ne diyim ben bu adama akabinde "yok yaa kitabı almamıştım zati, hıhım, baybay" dediğimde aslında içim kan ağlamışken, hababam sınıfı dram müziği ile kütüphaneden çıkmışken;
ne diyim ben bu adama çıkardığım 87544567 kavganın hiçbirinde de mutsuz olmamamı sağlamışken;
ne diyim ben bu adama olanca grungelığımı pıtırcıklığa çevirmişken;
ne diyim ben bu adama aynı gün içinde beyaz, kırmızı ve maviye dönüşebilmemi sağlayabilmişken;
ne diyim ben bu adama kıskançlıktan delirmelerim kendisi mevzu bahisken erotizme dönüşmüşken;
ne diyim ben bu adama mutluluğun anlık bir şey olmadığını bana ispatlamışken;
tüm karamsarlıklarımdan mum ışığı eşliğinde romantizm yaratabilmişken;
aslında olmayan çocukluk arkadaşım meğer varmış iken;
2500 yıl önce kendisiyle antik sevişmişken;
dünyanın en güzel kokusunun içinde olduğumu fark ettirmişken;
dünyanın en güzel kokusunu taşıyorken;
bir elmanın içinde benle huzurla yaşıyorken;
ne diyim, seni seviyorum eşim.
-m.ö. 22-