9 Şubat 2008 Cumartesi

fayt kılab



evet sevgili film dostları, sinema arkadaşları, bağımsız fakbadileri, bugün dünyanın en güzel filmini inceleyeceğiz birlkte; fayt kılab.

"ay vant yu tu hit mi ez hard ez yu ken bebek" diye bağırıp marla'yı çıtırdatan jack kişisi bir gün "lan sevişiyoz yiyişiyoz da acaba kendimizi mi şeediyoz" diye düşünürken her şeyi fark eder.

evat biz bu filmi izleyip çok etkilenince arkadaşlarla bir fayt kılab kurmaya karar verdik. lakin daha ilk dayakta "dalağını alırım senin yavuşaaaaaagghh" diye bağırarak remzi'yi eşşek sudan gelene kadar skerten cemil abi kabusundan sonra hiçbirimiz onunla dövüşmeye cesaret edemediğimiz için yattı o iş.

vallaha elin amerikalısına benzemiyolar lan. tüketim müketim ben tüketimimle mutluyum chuck palahniuk adisi. eskiden ne güzel geçinip gidiyoduk bakkala çakkala az biraz borcumuz vardı ama yine tüketiyoduk mutluyduk nedir yani sana uyduk remzi'ye cemil'e düşman olduk huzurumuz bozuldu. yediğimiz dayaklar da yanımıza zarar kaldı.

kısacası sevgili sinema yandaşları ben böyle amerikanyalıların her işimize karışmasına kılım yeminnen. tüketimmiş kim yarattı lan bu tüketim dilemmasını, kapitalizmi, tekeli, azcık utanın be! bi de üstüne eleştirmeyin bari bırakın onu da biz yapalım lan her şeye nanesiniz ya?

çok sinirlendim ben bu da böyle bi film işte izleyin bana ne ben gidip düşüncem. of of.

tirensporting



şimdi efenim biz de film yorumu yazarız, eleştiri yaparız icabında da pek belli etmeyiz bazı insanlar gibi yani uluorta "ben eleştirmenim, yok ben ortalamanın çok üstünde bi sinema izleyicisiyim, yok her hafta film festivaline giderim, yok festivallerdeki altyazı skandallarını sert bir dille eleştiririm, yok '15 dakka geri alııaaan' diye bağırırım" gibi iddialarımız yok çok şükür.

sizin için tirensporting adlı kült filmimizi seçtik, yani biz de gidip dost'taki ucuz reyondan üç beş deneysel gençlik filmi bulabilirdik ama yapmadık, gittik asslanlar gibi babamızn parasıynan tirensporting dvd si aldık bissürü para bayıldık geldik izledik. konuyu kısaca özetleyecek olursak, evet olursak kimbilir neler olur değil mi böyle şartlı cümlelerden hep korkmuşumdur. neyse trensporting adından da anlaşılabileceği gibi tirenler, öküzler ve spor aşkı hakkında bir dram. bir grup punk genç bir gün bir tiren yolculuğu yapmaya karar verirler ve bu gençler punk ve de hareketli kıppır kıppır oldukları için sporlarını da ihmal etmezler. efenim bunlar tirende sporla iştigal ederken bir kısım tirenlere bakalak olan öküzlerden fazlasıyla etkilenir ve de bir süre sonra bu öküzler gibi mallamaya başlarlar, saykodelik deneyimler yaşar, bol bol ot yer ve de tiren seyrederler. 3 yılın sonunda samanı sindiremeyen bağırsakları nedeniyle doğru düzgün sıçamamış oldukları tuvaletlerde yaşamak zorunda kalmaları sonucunda tam bir öküze dönüşmüş olan bu punklar sonradan iskoçya'dan, bu kansız şansız namsız ülkeden ulu ırkın anavatanı türkiye'ye göçüp athena'yı kuracaktır.

evet bu filmimizi kısaca eleştirecek olursak ben şahsen filmde kullanılan öküzleri beğenmedim. bana kalırsa bu konuda süt danalarına daha çok dikkat çekilmeli idi. ayrıca tiren de epey paslıydı, böyle kaliteli bir yapımda çok sırıttı. ayrıca filmin 35. dakikasından sonra altyazı geçmedi, bu yüzden bir entel teyzemizle kavga etmek ve kendisini hafifçe hırpalamak zorunda kaldık. neyse ki kaçtık oradan.

evet film dostları, eleştirel bakışlar diliyorum hepinize, si ya.