yan odada çalışan 30'undaki çocuğun cuma sabahı işten izin alıp satın aldığı silahla pazar günü kendini vurması ve işe gelmemesi üzerine olayı polislerle birlikte pazartesi 10:30'da fark etmemizin üzerinden 23 saat geçmişti. ilk öğrendiğimdeki donukluğum ve facebooktaki taşşak arkadaşlarımla yaptığım amaaan tanımadığım etmediğim insana ne üzülecem dünyada bi dolu bokluk var zaten muhabbeti gece 22:00'da uyumaya çalışırken çözülmüş ve bir 20 dakika toparlanamadan aralıksız ağlamıştım.
30 yaşında bir insanın kendini vurması y kuşağı coolluklarıyla bertaraf edilebilen bir süreç değil, ara ara dank edip bir cümleden fazlası halinde zihnimde defalarca gerçekleşiyor. tabii ki kendime üzülüyorum, 150 senedir maruz kaldığım ve kaldığımız grunge akımı, underground edebiyat ve goth beni buna zerre hazırlamamış. sadece alay edip durmuşum, edebiyat olunca alay dile kolay oluyor, intihar eden arkadaşın da sık sık alay ettiğini söyledi daha çok tanıyanları. daha çok tanımaya çalışanları.
kendisiyle oturup konuşmuşluğum olmamasına rağmen buraya geldiği 1-2 seneden beri buna hazırlanıyor olduğunu söyleyebilecek kadar mutsuz olduğunu düşünüyordum. bunu söylemenin ya da söylememenin herhangi bir faydası olduğunu düşünmediğimden kimseye söylemedim tabii. pek konuşmazdı, bunu ilk izlenimde soğukluk ve kendini beğenmişliğe bağlayan çalışanlar da muhabbete devam etmezdi zaten. ben genel olarak muhabbete devam eden biri olmadığım için kendi adıma keşkelerim yok. ha ona gidip neden intihar etmek istiyorsun diye de sormazdım, akıllı, disiplinli, mantıklı ve buranın toplamından zeki biriydi. bunu sormanın kararına bir saygısızlık olduğunu düşünüyorum. hala.
mutluluğu da acısı da bu kadar yavan ve tırt bir yerde ona kalması için tavsiye edebileceğim çekici bir opsiyonum yoktu. ha benim gibi bungee jumping yahut fransa'daki o tepeler üzerine kurulu cam kafesten aşağı boşluğa bakmak için devam edebilirdi, bunun herkese çekici geleceğinden emin değildim, söylemeye utandım. ama bitmek bilmeyen mide ağrıları ve sonradan öğrendiğim her gece içmesi yüzünden yaptıysa bunu, bu döngüyü çözemeyeceğinden korktuğu için yaptıysa yani, biraz mallık ettiğini söyleyebilirim. hayır mallık değil, bu onunla hiç konuşmadığım için pişmanlık duyduğum kısım, pardon.
hiç pişmanlık duymadım diyemem.